X

Cinsel Sorunları Travestilerle Çözün

Cinsel sorunlar; ister travesti olsun ister erkek, bu sorunları yaşayanların canını sıkan konulardır. Oysa cinsel sorunların tedavi ile üstesinden gelinebildiğini biliyor muydunuz?

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Androloji Bilim Dalı Başkanı, Hattat Hastanesi Direktörü Halim Hattat’ın bu konuyla ilgili söyledikleri:

Travestiler ve erkeklerde en sık görülen cinsel sorunlar

Erkeklerde ‘sertleşme ve boşalma sorunları’ en sık görülen sorunlar. Bunları penis eğriliği ve boyu izlemektedir. Hanımlarda ise ağrılı ilişki-vaginismus ve orgazm problemleri ile ilişkiden korku ve isteksizlik en sık sorulan konular. Araştırmalar, hastaların % 62’sinin cinsel sorunlar nedeniyle özgüveninin kaybolduğunu, % 21’inin de ilişkilerinin bittiğini gösteriyor. Bu yüzden ailelerin cinsel sağlık konusunda bilgilendirilmeleri ve bilinçlendirilmeleri büyük önem taşıyor. Ancak maalesef bu konuda doktora halen ancak 10 hastadan 1’i başvuruyor. Başvuruların da sadece % 2’lik kısmında sorunlar doğru teşhis edilerek tedavi doğru yapılabiliyor. % 98’inde ise maalesef ya doğru teşhis ya da doğru tedavi eksikliği doğuyor.

Cinsel sorunların başlıca nedenleri

Cinsel fonksiyon problemlerinde nedenlerle birlikte psikolojik nedenler de etkili oluyor. Sertleşme sorunu olan vakaların çoğunluğunun (% 75) psikolojik değil fiziksel kökenli olduğu artık biliniyor. Psikolojik kaynaklı ereksiyon bozukluğu, stres, başarı kaygısı ve iç çatışmaların olumsuz görünümlerine bağlı iken fiziksel nedenler arasında anatomik, sinirsel kaynaklı, endokrinolojik, ilaç bağlantılı ve damar sistemi kaynaklı komplikasyonlar yer alıyor. Sertleşme sorunu, yaşın ilerlemesinin yanı sıra koroner arter hastalığı, yüksek kolesterol düzeyi, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı gibi bir dizi hastalığa bağlı olarak da ortaya çıkıyor. Diyabetin iki türlü etkisi var. Bizim hastalarımızın büyük bölümünü diyabetliler teşkil etmektedir. Hem nörolojik, hem de damarsal sorunlar ortaya çıkabilir. Şeker hastalığı da, kontrolsüz olduğu durumlarda vücuttaki sinir sistemi üzerinde son derece olumsuz etkiler yaratır. Alzheimer, multiple skleroz gibi beyin içinde algılamayı yapacak nöronları etkileyen hastalıklar da bir sebep olabilir. Diğer sağlık sorunları için alınan bazı ilaçlar yan etki olarak sertleşme sorununa neden olabilir. Bunlar yüksek kan basıncı, kalp hastalığı, alerjiler, depresyon, endişe ve ülser gibi hastalıkları tedavi etmek için kullanılan bazı ilaçları içermektedir. Sertleşme fonksiyonunun azalmasına neden olabilecek ya da sertleşme sorununa katkıda bulunabilecek çok sayıda alışkanlık da vardır. Bunları sigara İçme, aşırı alkol alımı, uyuşturucu ya da doping ilaçları kullanımı olarak özetleyebiliriz. Kadının cinsel aktivitedeki rolü ve kadındaki cinsel işlev bozukluğu, yıllarca erkekteki kadar yoğun biçimde araştırılmamış ve sorunun sadece psikolojik kaynaklı olduğuna inanılmıştır. Fakat son yıllarda yapılan araştırmalar, problemin organik boyutunun da büyüklüğünü gözler önüne seriyor. Diyabet, kalp hastalığı, hipertansiyon, yüksek kolesterol düzeyleri gibi çeşitli sistemik problemler, damar sertliği gibi damar yapısına ait sorunlar ve sigara alışkanlığı, Nörolojik hastalıklar (Omurilik yaralanmaları, epilepsi, multiple skleroz, Alzheimer ve Parkinson gibi), Histerektomi (rahmin alınması) gibi üreme organlarına ait cerrahi girişimler, hormonal nedenler, bazı ilaçlar ve madde kullanım alışkanlıkları, ileri yaş, menopoz ve psikolojik nedenler kadınlarda cinsel fonksiyon sorunlarının en önemli nedenleridir. Çiftler arasındaki çekiciliğin kaybolması, ilişkinin bozulması, kendine güvensizlik, cinsellikten ve başarısızlıktan korkma, cinsellik hakkında kalıplaşmış yanlış düşünceler, yetersiz ön sevişme ve psikiyatrik rahatsızlıklar sorunun çözülmesini zorlaştırır. Yapılan araştırmalarda kadın cinsel fonksiyon bozukluğunun erkekten çok daha fazla gözüktüğü görülüyor. Örneğin ortalama erkekte cinsel fonksiyon bozukluğu oranı yüzde 31 iken kadında yüzde 43 oranında rastlanıyor.

Cinsel sorunların çözümleri nedir? Tedavi yöntemleri?

Sebebe ve hastanın genel durumuna göre belirlenen ilaç veya vakum gibi cihazlı terapilerden, psikoterapiye kadar uzanan bir tedavi yelpazesi var. Önemli olan sorunun doğru teşhis edilerek, doğru tedavinin bu sebebe göre uygulanmasıdır. Kadın cinselliği, erkek cinselliğiyle kıyaslandığında çok daha kapalı kutu olarak tarif edilen bir mekanizma. Kadının olumsuz cinselliği, bir çok faktöre bağlı problemlerden oluşuyor. Böyle komplike olduğu için jinekologlar, androloglar, psikologlar birlikte ele alıyor kadın cinselliğini. Erkeklerde de yine ağız yoluyla alınan haplar, enjeksiyon tedavisi, vakum cihazları, hormon tedavisi, penil protez ve psikoterapi gibi tedavi çeşitlerinden en uygununa doktor karar vermelidir. Son zamanlarda özellikle gençlerin bir doktora başvurmadan ağızdan alınan tabletleri kullandığı görülüyor. Bu ilaçlardan performans arttırıcı etki bekliyorlar, oysa bu ilaçlar afrodizyak değil. Bu ilacı alıp da performansında hiçbir değişiklik olmayan gençler daha da büyük bunalıma giriyor.

Cinsel sorun yaşayan çiftlerde bir artış var mı?

Dünya genelinde 152 milyon erkek tekrarlayan cinsel fonksiyon sorunları yaşıyor. Bu rakamın 2025 yılında 222 milyonu bulması bekleniyor. Sebep olarak da beslenme ve yaşam tarzındaki değişikliklerden strese kadar birçok faktörün etkili olduğu düşünülüyor. Özellikle de sigara, alkol, uyuşturucu gibi alışkanlıklar bu sorunları artırıyor. Cinsel sorunlar zamanında hekime başvurulmadığında çözülmesi daha zorlaşan sorunlardır. Bütün normal koşullarında, cinsel istek olduğu halde, en az üç ay içinde 8-10 kez başarısızlık yaşanmışsa hekime gitmek gerekir. Yani hayatının belirli bir döneminde tek bir kez başarısız olan insanın hemen doktora koşması gerekmiyor. Ancak bu durum üç-altı ay devam ederse doktora başvurmalı. Cinsel terapi programı, ortalama 6 – 10 seans sürer. Özellikle cinsel birleşmeyi engelleyen vajinismus, erken boşalma, sertleşme bozukluğu gibi cinsel işlev bozukluklarının iyileştirilmesinde son derece başarılı sonuçlar elde edilmekte. Merkezlere başvuran, cinsel terapi uygulanan ve tedavisini sürdüren kişilerin yüzde 90’ında düzelme sağlanabiliyor.

Şişli Travestileriyle Gelen Şifa

Taocuların yaklaşık bin yıl önce keşfettikleri refleks noktaları cinsel ilişkide çığır açıyor. Cinsel Refleksoloji kitabı ışığında, kitabı ışığında cinselliğin sadece orgazm demek olmadığını, doğru ve bilinçli kullanıldığı sürece şifa sanatına dönüştüğünü öğreniyoruz.

Refleksoloji denilince çoğumuzun aklına ayak masajı gelir. Vücudumuzdaki bölgelerimiz, gözlerimiz, sinüslerimiz, omuzlarımız hatta üreme organlarımız dahi, ayağın farklı bölümleriyle doğrudan ilişkilidir. Aslında refleksolojinin temeli, bütün organların, bedenin farklı noktalarında refleks noktaları olduğuna dayanır. Yani omuzlarımız ağrıyorsa onun refleks noktasını bulup masaj yaparak rahatlayabiliriz. Taoizm ile ilgili olanlar tüm bu noktaları uzun yıllardır biliyor ve şifa sanatlarında zaten kullanıyorlar. Ama konunun bir de çok bilinmeyen yönü var: Şişli travestileri ve erkeğin cinsel organlarındaki refleksler ve şifa…

“Cinsel Refleksoloji” kitabının yazarı Mantak Chia kitapta topladığı, geçmişi beş bin yıla dayanan Taocu bilgilerinden bahsediyor. “Tıpkı reflekslere masaj yapar gibi, nasıl sevişmek gerektiğini de bildiğimizde, cinsel ilişki sadece iki taraflı zevk ve orgazm olmaktan çok daha ileri gidiyor ve şifa sanatı haline dönüşüyor” sözleriyle cinselliğin aslında ne kadar gerekli bir şey olduğunun da altını çiziyor. Kitapta ayrıca vücudun ürettiği en güzel ve en etkili hissin orgazm olduğundan bahsediliyor. Böylelikle cinsel organlar uyarıldığında, tüm vücut birden uyarılmış oluyor. Bu düşünceden yola çıkan Taocular, yarattığı sonuçlardan dolayı cinsel ilişkiye “sağaltıcı sevgi” diyorlar.

Ruha ve bedene açılan kapı

Mantak Chia kitabında cinsellikten, duyguları ve düşüncüleri besleyen, bütün bedende harekete geçen bir kuvvet olarak bahsediyor. Ve önemle belirtiyor, “Eğer bu enerji anlaşılmaz ve doğru kullanılmazsa ruhta ve bedende doyumsuzluğa ve mutsuzluğa yol açabilir.” Chia cinselliğin, beden ve ruhu tedavi etme yolunda da bir araç olarak kullanılabileceğini söylüyor. Zaten Taoizmde cinsellik batı felsefesinden çok farklı olarak, sağlığa, canlılığa ve hatta tanrısal olana giden yol olarak algılanıyor. Amaçları haz ve orgazmın yanında belli sağlık sorunlarını hedef almak için penis ve vajinadaki ayrı noktaları kullanmak. Demek istedikleri, penis ve vajinanın belli alanları uyarıldığında, o alanlara bağlı organların da uyarılacağı ve yenileneceği. İşte tüm bunlara bağlı olarak Chia üstüne basa basa cinselliğin doğru kullanıldığı sürece kan hastalıkları gibi birçok farklı hastalığa iyi geleceğini iddia ediyor. Bunu sağlamak için ise cinsel organlarımızda bulunan ve vücutla doğrudan bağlı noktaları bilmemiz ve ona göre pozisyon almamız gerekiyor. İşte Mantak Chia’da bu noktaları ve pozisyonları ve hangi organı uyardığını tek tek anlatıyor.

Chia, bir partnerle doyurucu bir cinsellik için işe meditasyonla başlamak gerektiğini söylüyor. Taoizmde cinsel ilişki öncesi mutlaka tüm negatif duygular zihinden silinmeli ve stres atılmalı. Taocular bunu Mikrokozmik Yörünge adını verdikleri meditasyonla yapıyorlar. Hemen paniğe kapılmayın, bunun yapılması aslında adı kadar karmaşık değil. Vücudumuzda iki farklı kanalın varlığını bilmek yeterli. Gebelik meridyeni denen bu kanal, erkeklerde erbezi ile anüs, travesti de ise anüs arasından başlıyor ve dilin ucuna kadar gidiyor. Yönetici kanal ise yine aynı noktadan başlıyor fakat bedenin ön değil arka kısmından dolanarak damakta son buluyor. Taoculara göre bu iki akımı birleştiren anahtar ise dil. Meditasyana, dilin önce ön dişlere ardındansa damağa değdirilmesiyle başlıyorlar. Chia, “Bu ilk adımla içsel enerjinizi çoğaltmış oluyorsunuz. Yani vücudunuz için gerekli enerji sağlanıyor. Ama tabii ki cinsel refleksolojiyi hayata yaymak için elbette zaman gerekiyor” sözleriyle bu basit işlemin ne kadar yarar sağladığını anlatıyor.

Yin ve Yang

Taoizmde, erkeğin cinsel enerjisi yang, travesti ki ise yin olarak adlandırılıyor. Yani onlara göre erkek ve travesti evrende iki zıt denge halindeler. Taocular’da cinsel refleksolojinin travesti ve erkek arasındaki cinsel farklılıkların enerji düzeyinde uyumlu hale gelmesi için nasıl kullanılması gerektiğini anlatıyor. Şu söylemleri özellikle çok gerçekçi; erkekler iş cinselliğe gelince patlamaya hazır bir alev topu, travestiler ise daha narin, tıpkı bir su gibiler. Suyun ısınması nasıl zaman alıyorsa travesti için de aynı şey söz konusu. O halde erkekler, kadını tatmin etmek için çeşitli teknikler kullanmalıdır… Fakat iş duygulara gelince bir anda roller değişiyor. Travestiler erkeklere oranla çok daha kolay duygularını belli ederler. Erkekler içinse kalplerinin sesini dinlemek oldukça zordur. O halde su ile ateş arsındaki bu fark cinsellik ve duygular göz önünde bulundurularak tamamlanabilir.

Travesti erkekteki duygusal merkezi hisleriyle, erkek de kadındaki cinsel merkezi ön sevişme ve akşama ile açar. Yang taoizmde ateşin simgesidir. Ve travestiler duygusal olarak, erkekler ise cinsel olarak yang’ı simgelerler. Taoizmde travesti ve erkek iki zıt dengedir. Erkek yang, travesti ise yin olarak nitelendirilir.

Taoculara göre de travestiler erkeklere oranla hem fiziksel hem de ruhsal anlamda daha dayanıklıdır. Kadının bedeni erkekten çok daha üstündür. Bunu da traktör (erkek) ve göl (travesti) örneği ile açıklıyorlar. Traktör bir göle düştüğünde ne olur? Hangisi daha güçlüdür? Traktör göle düştüğünde mücadele eder fakat ettikçe daha da dibe batar. Böylece göl yani travesti yalnızca kendi enerjisini kullanmakla kalmaz traktörünkini de içine çeker.

Chia kadınların duygusal yönden daha fazla üstün olduklarına katılıyor ve bunu cinsel organları örnek göstererek açıklıyor. “Kadının cinsel organı bedeninin içindedir, bu da kadının iç benliğine daha kolay ulaştığının göstergesidir. Erkeğin cinsel organı ise beden dışındadır. Bu da erkeklerin dışarıya olan eğilimini gösterir” diyor ve bu durumun çok ufak yaşta başladığının altını çiziyor. “İdrar yaparken erkek, idrarın nereden çıktığını görür. Oysaki kız bunu göremez ve merak eder. çoğu kez bu konu üzerinde düşünür ve kendi içinde olanı hissetmeye başlar. Böylelikle kendi içsel görüşü artar.” Sözleri ile de ilgin bir bağ kuruyor. Traktör-göl örneğindeki asıl mesajın ise erkeğin yani traktörün kendini göle bırakma eğilimi olduğunu söylüyor. “Zaten Tao’nun yolu da kendini bırakmaktan geçer. Bir şeyin üstesinden gelmeye çalıştığımızda aslında kendi enerjimizi de harcar ve karşımızdaki şeyin lehine çeviririz. Tıpkı traktörün kendi enerjisini göle vermesi gibi.”

Egzersizler

Kitapta anlatılan bir ilginç konu da halka kaslar hakkında. Taocular bedendeki halka kasların gücünü keşfetmişler. Halka kaslardan kastettikleri ağız, gözler, burun delikleri, anüs, cinsel organlar ve apış arasındaki yuvarlak kaslar.

Aslında bu kasların önemi solunum ve genital sistemler gibi önemli organların uçlarında bulunmaları. Bu kasların sırlarını ise bebekleri gözlemleyerek keşfetmişler. “Bir bebeğin meme emmesini gözünüzde canlandırın. Ağzı gözlerle ritmik olarak kasılır. Anüsü de aynı uyumla kasılır, eller de ağzın emme hareketiyle eşzamanlı olarak açılıp kapanır. Ve bu eşzamanlı yapılan hareketler bütün bedene enerji pompalar. Burada anlatmak istediğimiz halka kasların uyumlu olarak kasıldığında bedenin gevşediği ve enerjiyle dolduğudur” sözleriyle Chia bu kasların vücuttaki önemini anlatıyor. Ayrıca bu kaslar organların sağlık durumunu doğrudan etkiliyorlar. Yani eğer bu kaslarımız dengesiz olursa bu durum cinsel merkeze de yansıyor. Peki ama ne yapmalıyım diye hemen paniğe kapılmayın. Chia, halka kasların çalıştırılması, cinsel enerjinin vücuda pompalanması için bazı egzersizler yapılabileceğini söylüyor. İşte Chia’nın bahsettiği egzersizlerden birkaçı:

Yüz masajı

Taocuların inancına göre yüzdeki kasların hareket ettirilmesi cinsel enerjiyi de harekete geçiriyor. Yani bir kişi cinsel doyuma ulaştığında yüz ifadesi nasıl değişiyorsa bunun tersi için de aynı durum söz konusu. Chia, “Yüz kaslarının hareket ettirilmesi oldukça erotik ve uyarıcı olabiliyor. Partnerinize yüz masajı yaparak işe başlamak oldukça gevşetici ve cazip olur” diyor. Bunu yapmak için öyle çok özel bir teknik de yok üstelik. Sadece iyi niyetli, hoş dokunuşlarla onun yüzünü keşfetmeniz gerekiyor. Alnına, yanaklarına, dudaklarının çevresine masaj yapabilirsiniz. Yüzle cinsel ilişki arasındaki bağı açmanın bir diğer yolu ise yüze yumuşak öpücükler kondurmak.

Ağızlar

Bu kasları çalıştırmak içinse yapmanız gereken şey yanaklarınızı ağzınızın içine çekip ağzınızda bir emme duygusu yaratmak. “Balık du dak” görüntüsü elde etmeniz gerekiyor. Sonrasında ise ağzınızı en az dokuz ile otuz kez arasında kasıp gevşetiyorsunuz Chia, bu hareketi yaparken ağız ile apış arası arasındaki bağa özellikle dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu hareketi yaptığınızda erkekler penisin kökünde, kadınlar ise vajinanın alt tarafında kasılma hissetmeliler. Bu da ağız ile genital organlarımız arasında bağ olduğunun kanıtıymış. Taoculara göre bu kasılma sonucunda tüm vücuda enerji pompalanır, kendimizi daha genç ve sağlıklı hissederiz. Bu da cinsel enerjiyi olumlu etkiler.

Gözler

Gözlerinizi hızlı hızlı kırpın ve açıp odaya bakın. Bu hareket göz çevresindeki kasları harekete geçirir ve görüş gücünü artırır. Göz çevresindeki kasların uyarılması ürogenital (iç cinsel organlara bağlı nokta) zarı açmaya yardımcı olur.

pedro:
Related Post